İFADE VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN SINIRLANMASINI KABUL ETMİYORUZ!

1-İfade ve basın özgürlüğünün sınırlanmasını kabul etmiyoruz! 

2-Siyasal iktidarın “Dezenformasyon Yasası” adını verdiği; buna karşın, kamuoyunda haklı bir şekilde "Sansür Yasası" olarak anılan, basın kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanunun getirdiği düzenlemeler, özgürlükleri tehdit etmektedir. 

3-Basının tahakküm altına alınmaya çalışıldığı günümüzde, yeni bir cezalandırma aracı yaratılmıştır.

4-Mevzuatın öngörülebilir ve belirli olması ilkelerine aykırı olan bu düzenlemeyle, herkes suçun faili olma tehdidi altındadır. Bu durumda ülkede, hukuk güvenliğinin varlığından söz edilemez.

5-İfade ve basın hürriyetini kısıtlayan bu düzenleme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasaya açıkça aykırıdır. 

6-Bir kanun maddesi, pozitif hukukta vücut bulmuş olsa da temel haklara ilişkin uluslararası sözleşmeler ve Anayasaya uygun değilse; o hükmün, hukuk devleti ilkesine uygun olduğundan söz edilemez.

Bu hâliyle “Sansür Yasası” hukuki değildir.

7-Kanunla getirilen, yanıltıcı bilginin yayılması ifadesi yürürlükte kalırsa, içinden çıkılmaz bir hukuki tartışma alanı doğuracağı gibi, hangi ifadenin yanıltma amacı taşıdığı konusunda, objektif bir kriter oluşturma imkânı bulunmamaktadır.

8-Bütün bu hususlar çerçevesinde, “yanıltıcı bilgi” kavramından hareketle ulaşılacak yerin; insanların, toplumsal meselelerde herhangi bir fikir beyan etmekten çekineceklerini ve dolayısıyla da toplumun tamamının sesinin kesilmesine yol açabileceğini belirtmek gerekmektedir...

9-Bu kanun değişikliğiyle, siyasi iktidar fiilen uygulamaya çalıştığı düşman ceza hukukuna yasal zemin oluşturmuştur.

10-Avukatlık Kanununun 76. maddesi gereği Ankara Barosu, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını eylemli olarak savunmaya ve korumaya dün olduğu gibi bugün de devam edecektir. 


#AnkaraBarosu #İfadeveBasınÖzgürlüğü #DezenformasyonYasası #SansürYasası